SİBO, ince bağırsakta bakteri üremesi artışını ifade eden “Small Intestine Bacterial Overgrowth” ifadesinin kısaltması ve Fonksiyonel Tıp yaklaşımının önemli bir öğesidir.

Normalde mide asidi etkisiyle ince bağırsakta bakteri üremez. Ancak, mide asidi yetersizliği, mide koruyucuların uzun süreli kullanılması, antibiyotiklerin aşırı ve/veya gereksiz kullanılması ve stres gibi birçok neden bu bölgede mikroorganizmaların çoğalmasına yol açar. İnce bağırsakta çoğalan bu bakteriler, bağırsağın koruyucu yüzeyinde hasar oluşturur. Böylece hem bağırsak zarında geçirgenlik artar, hem de ince bağırsağın bağışıklık sistemindeki işlevleri bozulur.

SİBO gelişen bireylerde çoğalan bakterilerin türüne göre kabızlık ve/veya ishal, gaz, şişkinlik, bazı gıdalara tahammülsüzlük gibi sindirim sorunları ortaya çıkar. SİBO’nun irritabl bağırsak sendromu (IBS), interstisiyel sistit, kronik nonbakteriyel prostatit, fibromiyalji, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, otoimmün hastalıklar, depresyon, anksiyete yanı sıra demir ve çeşitli vitamin yetersizliklerinin, gıda (özellikle gluten) duyarlılığının başkahramanı olduğu belirlenmiştir.

SİBO tanısı hastanın yakınma ve belirtileri doğrultusunda konabilir. Kesin tanı için kolaylıkla yapılabilen “SİBO Nefes Testi”nden yararlanılır. Nefes Testi özel bir torbaya üflenmesi ve torbadan özel tüplere numune alınması şeklinde uygulanır. Cihazla ince bağırsakta üremiş olan bakterilerin çıkardığı hidrojen ve/veya metan gazı varlığı saptanırsa SİBO tanısı konur.

SİBO tedavisi özel bir diyetin ardından, 2-3 hafta süreyle antibiyotik kullanımı ve yaklaşık 2 ay kadar süren bitkisel antibiyotikler eşliğinde koruma dönemlerinden oluşur.

Özetle, yemeklerden sonra şişkinliğiniz, gazınız oluyorsa, ishal ve/veya kabızsanız, soğan, sarımsak, baklagillerle yakınmalarınız artıyorsa, ağız kokusundan yakınıyorsanız, kronik inflamatuvar ya da otoimmün bir hastalık tanısı aldıysanız, bir Fonksiyonel Tıp Doktoruna başvurmanızı öneririm.